Emlakçının aracılığı ile gösterilen yer satın alındığı takdirde emlakçı ücrete hak kazanır. Ancak arada bir sözleşmenin bulunması gerekir.
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi E. 2011/4554 K. 2011/11163 T. 6.7.2011 tarihli kararında : “Davacı tellalın sözleşmede yazılı taşınmazı göstermesinden sonra davacının davaya konu taşınmazı malikinden tapuda satın aldığı ihtilafsızdır. Davalı taraf, davacı ile olan akdi ilişkiyi sonlandırmadan taşınmazı satın almıştır. Tellallık sözleşmesinde alıcının gördüğü gayrimenkulleri şahsı, ortağı veya idarecisi bulunduğu şirket, kan ve sihri hısımları vs, sözleşme tarihinden itibaren 1 yıl içerisinde satın alması halinde satış bedeli üzerinden %3 komisyon + KDV komisyon bedeli ödeyeceğinin kararlaştırıldığı da anlaşılmakla, sözleşmenin bu hükmü tarafları bağlar. Davacının dayandığı sözleşme B.K.404. maddesindeki şartlara uygun geçerli bir tellallık sözleşmesi olup, tellal B.K.405/1. maddesi hükümüne göre ücrete hak kazanmıştır” denilmektedir.
Davacı, … ünvanı ile emlakçilik yaptığını, davalının ofisine gelerek gayrimenkul aradığını beyan etmesi üzerine davaya konu taşınmazı gezdirdiğini, davalının taşınmazı gördüğüne dair 10.8.2007 tarihli gayrimenkul görme formunu imzaladığını, buna rağmen komisyon bedelini ödememek için hileli yollarla taşınmazı satın aldığını, 15.000 USD tellallık ücreti alacağı için davalı hakkında icra takibi başlattığını ileri sürerek, davalının icra dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamını, haksız itiraz nedeni ile %40 icra inkar tazminatının tahsilini istemiştir.
Davalı, gayrimenkul görme formuna sadece isim ve adres kısmını yazarak imza attığını, formdaki diğer kısımların boş olduğunu, emlak komisyoncusunun satış ya da kiralama işleminde taraf olabilmesi için öncelikle gayrimenkulün sahibinden yetki alması gerektiğini, taşınmazı sahibinin gazeteye verdiği ilan üzerine satın aldığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, taşınmazın satımında davacının bir katkısı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine, davacının asıl alacak miktarı olan 19.000,00 üzerinden % 40 icra inkar tazminatı ile yükümlü tutulmasına karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı ile davalı arasında 10.8.2007 tarihli tellallık sözleşmesi yapıldığı ve taşınmazın davacı tarafından verilen hizmet sonucu görüldüğü mahkemenin kabulündedir.
Davacı tellalın sözleşmede yazılı taşınmazı göstermesinden sonra davacının davaya konu taşınmazı 29.2.2008′de taşınmazın malikinden tapuda satın aldığı ihtilafsızdır. Davalı taraf, davacı ile olan akdi ilişkiyi sonlandırmadan taşınmazı satın almıştır. Tellallık sözleşmesinde alıcının gördüğü gayrimenkulleri şahsı, ortağı veya idarecisi bulunduğu şirket, kan ve sihri hısımları vs, sözleşme tarihinden itibaren 1 yıl içerisinde satın alması halinde satış bedeli üzerinden %3 komisyon + KDV komisyon bedeli ödeyeceğinin kararlaştırıldığı da anlaşılmakla, sözleşmenin bu hükmü tarafları bağlar. Davacının dayandığı 10.8.2007 tarihli sözleşme B.K.404. maddesindeki şartlara uygun geçerli bir tellallık sözleşmesi olup, tellal B.K.405/1. maddesi hükümüne göre ücrete hak kazanmıştır. Tellallık sözleşmesi, tellal ile bu sözleşmeyi imzalayan kişi arasında hak ve borç doğuran bir sözleşmedir. Öyle olunca davalı davacıya karşı sözleşme ile yükümlendiği ücretten sorumludur.
Mahkemenin, sözleşmenin açık hükmünü göz ardı ederek yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
Kaynak: Av. Nurgül Kutlu
Kaynak: Av. Nurgül Kutlu
0 yorum:
Yorum Gönder